19’LA SAVAŞI ANLATIYOR – “Makineye bağladığımız hasta belki yakınlarıyla son kez konuşmuş oluyor”
EFSUN ERBALABAN YILMAZ – HALUK SATIR – İzmir ve Manisa’da misyon yapan hekimler, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) gayretini ve şahit olduğu acı tabloları anlattı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Dr. Öğretim Üyesi Sema Alp Çavuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın periyodunda hastanede daima özel kıyafetlerle çalıştığını, ağır durumdaki hastalarla bir ortada bulunduğunu, meskene gittiğinde ise kendini ruhsal ve fizikî olarak çok yorgun hissettiğini söyledi.
Salgın sürecini “afet dönemi” olarak nitelendiren Çavuş, genç yaşlı birçok hastanın koronavirüs ile savaşına şahit olduğunu lisana getirdi.
“Oksijeni artırmamıza karşın hasta nefes alamıyor”
Şuuru açık hastaları takviye ünitesine bağladıklarında dramatik anlar yaşadıklarını anlatan Çavuş, şunları söyledi:
“Oksijeni artırmamıza karşın hasta nefes alamıyor. Şuuru açıkken hastayı yakınlarıyla cep telefonlarıyla görüştürüyoruz. Makineye bağladığımız hasta tahminen de son defa yakınlarıyla konuşuyor. Bu çok acı bir durum. Hasta birinci anda şaşkın oluyor, bir deva için makineye bağlanmak istiyor fakat hasta yakınları açısından çok dramatik sonuçlar ortaya çıkıyor. Onları görüşmeleri için yalnız bırakıyoruz.”
Sema Alp Çavuş, Kovid-19 tanısı konulan bireylerin bir müddet bu hastalığı kabullenemediğini söz etti.
Salgın sürecinde birbirinden farklı çok sayıda hasta kıssasına tanıklık ettiklerini lisana getiren Çavuş, böbrek nakli olmuş 60’lı yaşlarındaki bir hastaya kızından koronavirüs bulaştığını, bir hamilenin hastalık nedeniyle karnındaki bebeği kaybettiğini anlattı.
Sema Alp Çavuş, her yaştan yahut meslek kümesinden insan hayatı için tehdit oluşturan koronavirüsten korunmak ve sebep olduğu acılardan korunmak için maske, ara ve hijyen kurallarına uyulmasının büyük kıymet taşıdığını kelamlarına ekledi.
“Bütün tedaviye karşın hastayı döndüremedik”
Birtakım hastaların hekimlerde derin izler bıraktığını lisana getiren Alpaydın, şöyle konuştu:
“Kırkağaç’tan gelen genç ve bayan hastamız vardı. Durumu iyi giderken birden berbatlaştı. Bütün tedavileri yapmamıza karşın hastayı döndüremedik. 36 yaşında bir hastamız oldu. Değerli bir şeyi yok, öncesinde alt hastalığı yok ve her türlü teşebbüse karşın bütün tedavileri yapmamıza karşın onu da kaybettik.”
Merkezefendi Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Selcen Tekin de 6 aylık süreçte büyük bir yorgunluk yaşadıklarını vurguladı.
Tekin, “Hastaların çektikleri nefes darlıklarını gördükçe ve bunlar daha genç yaşa indikçe makus oluyoruz.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Efsun Erbalaban Yılmaz
Haberler.com
