320 milyar metreküplük doğal gaz keşfiyle 105 milyar dolar Türkiye’nin kasasında kalacak

0 2 1 dakika okuma süresi

Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz rezervini Karadeniz‘de bulduğumuzu açıkladı. Erdoğan, bulunan rezervin 320 milyar metreküp olduğunu söyledi. Rezervin Türkiye’ye 7 yıl yeteceği belirtildi.

Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise rezervin ekonomik pahasının 65 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Dönmez, “Gaz ve petrol fiyatlarını bilmeden geleceğe dönük bir varsayım güç olacaktır. Geriye dönük hesaplandığında gazın pahası 65 milyar dolar. Vatandaşların kullanacağı doğal gaz, ithal ettiğimiz gaza nazaran daha ekonomik olacak. Bundan sonraki işlerimiz, sondaj ve sismik faaliyetlerimizi kendi imkanlarımızla yapacağız” tabirlerini kullandı.

105 MİLYAR DOLAR TÜRKİYE’NİN CEBİNDE KALACAK

Tüm Türkiye’de büyük sevinçle karşılanan müjde sonrası herkes bundan sonra nasıl bir değişiklik olacağını merak eder oldu. Sabah gazetesi müellifi Dilek Güngör, bugünkü köşesinde bulunan gazla Türkiye’nin kasasında kalacak ölçüsü yazdı. Güngör, 7 yılda Türkiye’nin cebinde kalacak paranın 105 milyar dolar olduğunu söyledi.

Güngör’ün yazısındaki kısım şöyle:

“İstikrarlı ve sürdürülebilir bir ekononik kalkınma için ülkelerin kendi güç siyasetlerini geliştirmeleri ve güçte dışa bağımlılığı azaltmaları kural. Bağımsızlığın temel prensibi ekonomik yeterliliğin sağlanması, ülkenin gereksinimini karşılayacak güce sahip olmasına bağlı. İşin dış siyaset ve güvenlik manasında da yararı var. Kaynak keşfi bir taraftan güç arz güvenliğinin sağlanmasını sağlarken öbür yandan Türkiye’yi global güç arenasında oyuncu yapacak. Artık İran, Rusya, Nijerya üzere ülkelerin kapısında gaz almak için beklemek yerine güç ticareti yapmaya başlayan bir ülke statüsüne çıkılacak. Bulunan gaz, başlangıç rezerviyle kalsa bile Türkiye’nin 7 yılda cebinde kalacak para 105 milyar dolar. Keşifle yılda en az 15 milyar doları bulan gaz ithalatı faturasının önüne geçilecek. Türkiye artık cari açık veren değil, cari fazla veren ülkeler ortasında yer almaya başlayacak.”