7 kişinin öldüğü havai fişek patlamasında fabrika sahibinden şok ifadeler: Ev ve para teklif ettik, müdahil olanlar ailelerin aklını çeldi

0 1 3 dakika okuma süresi

Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine şurası havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre aradan, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 128 kişi yaralanmıştı. Mevzuya ait davanın 2’nci duruşması Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi yerleşkesinde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonunda yapıldı. Duruşmada tutuklu fabrika sahibi Yaşar C.’nun tutuksuz olarak yargılanan babası Ali İstek Ergen C., avukatı ve tutuklu yargılanan H.A.V. ile ustabaşı E.Ö.’de savunmalarını gerçekleştirdi.

2-3 RUHSATSIZ BİNA VAR, BUNLARDA MİSKET KISMININ DEPOLAMASINI AZALTMAK İÇİN

Tutuklu sanık fabrika sahibi Yaşar C.’nun tutuksuz olarak yargılanan Ali İstek Ergenç C. verdiği sözünde, “Hayatını kaybeden 7 bireye Allah’tan rahmet yakınlarına baş sıhhati diliyorum. Savcılıkta verdiğim tabirimi tekrarlıyorum. Zati her şeyi oğlum biliyordu, fazla diyecek bir şeyim yok. Birinci fabrikamızı 1971 yılında kurduk. Kent içerisinde olduğu için kent dışına taşımamız söylendi. 2007’de şuanda ki olduğu yere taşındık. Ahmet, Çin Mahallesi’nin yetkilisiydi. Onu ben görevlendirdim oraya. Aslında barut ustaları öteki. Keşke yapabilseydik barut. Üretebilsem ne işim var havai fişek fabrikasıyla. İki makine var, eleme ve kırma. Bu makinelerle barut üretimi mümkün değil, 10 makine lazım barut üretimi için, avukatlarımız gerekli evrakları sundu. Her kısımda çalışan sayısına nazaran üretim yapılır. Üretim yapıldıktan sonra eksikler tespit edilir. Pandemi periyodunda esasen işler durmuştu. Kronik rahatsızlığımdan ötürü fabrikaya orta ara uğruyordum. Yaşar’ın dediği üzere 2-3 tane ruhsatsız binalar var. Bunlarda misket kısmının depolamasını azaltmak için. Eksiklik olamaz, bütün hepsi size gelen evrakın içerisinde var. 2010 yılından bugüne kadar neler yapılmış hepsi var” dedi.

“AİLELERİN AKLINI ÇELENLER OLDU”

Ali İstek Ergenç C.’nun avukatı ise, “Firmanın 30 yıldır avukatlığını yapıyorum. Bu süreçte yaşanan olaylarda taraflarla görüşülerek mutabakat ile sonuçlandı. Bu davada ise taraflara 250 milyar lira ve mesken teklif ettik fakat olaya müdahil olanlar oldu, ailelerin aklını çelenler oldu. Müşteki avukatları tarafından verilen muhtemel kast argümanına katılmamız mümkün değildir. Uzman raporundaki bilgiler çok zayıf, bu raporlara katılmıyoruz. Çin Mahallesi’nde çalışan ustanın tabirlerinde kaçıp gittiği telaffuzuna rağmen, kişi bayram için gitti fakat salgın başlayınca gelememiştir. Bununla ilgili dokümanları sunacağım. Almanya’dan alınan barutlar, yalnızca barut tozlarıdır. Barut imalatı için yaklaşık 1 milyon civarında teçhizat gerekiyor. Kaldı ki bununla ilgili bakanlıktan gereken müsaadeler de alınmış değil. Bu yalnızca soyut bir argümandır. Müvekkilim yalnızca fabrikaya gidip gelen kişi olarak yaşananlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu tez çok soyut bir tez müvekkilim Ali İstek Beyefendi direkt iş yeriyle çalışması yok aile ve iş ortağı olduğu için fabrikaya masraf gelirdi. Bu nedenle yaşananlardan sorumlu tutulmamalıdır” diye konuştu.

“BEN FABRİKADA MÜDÜR DEĞİLİM, OLAĞAN ÇALIŞANDIM”

Tutuklu sanık H.A.V. savunmasında, “30 yıldır çalışıyorum. 5-6 sene evvel fabrikanın içerisinde pazarlama alım işlerini takip ediyordum, personel alımına bakıyordum. Çin Mahallesi kısmıyla benim işim yoktu. Fakat öteki kısımları geziyorduk kaytaran olursa neden kaytarıyorsun diye uyarıyorduk. Pazarlamada Türkiye’nin her yerine satış yapıyordum. Fabrikada barut üretimi yoktu. Ben fabrikada müdür falan değilim Ali İstek beyefendi bana latifeden müdür müdür kaygısı lakin resmiyette o denli bir şey yok ben olağan çalışandım” formunda konuştu.

“VASIFSIZ BİR USTABAŞIYIM”

Patlamanın meydana geldiği Çin Mahallesi ile alakası olmadığını savunan tutuklu sanık ustabaşı E.Ö., “Vasıfsız bir ustabaşıyım ilgilendiğim vazife, maytap, torpil, havai fişek ve kağıt sarma kısımlarıdır. Bu kısımlardaki çalışanları denetim ediyorum eksikler varsa gidiyorum. Patlama meydana geldiği yerde benim hiç bir problemim yok. Çin Mahallesinde oldu patlama, oranın sorumlusu ben değilim. Çin Mahallesi’nde çalışmış olsam benim sıkıntım olsa ben cürmümü çekmeye razıyım ancak benim yetkim yok orada, herkes elini vicdanına koysun herkes beni tanıyor ve biliyor. Ben kendi halinde bir beşerim. Toplanma alanı idari binanın 100 metre ilerisindeydi. Benim hiçbir şeyde yetkim yok ben yalnızca emekçileri denetim ediyorum. Üretim depoları, kıyafetleri denetim ediyordum. Benim personel alımı ve çıkartma üzere bir yetkim yok. Ben Çin Mahallesini işleyişini bilmiyorum, çok sık gitmezdim zati. Çin Mahallesinin sorumlusu Çinli arkadaş ile Ahmet. Barut üretimi yapıldığına dair bir bilgim yok. ve personellere baskı yapıldığına da şahit olmadım” tabirlerini kullandı.