Kapı kapı gezerek salgının artışını durdurmaya çalışıyorlar…210 filyasyon ekibinin zorlu görevi

0 3 3 dakika okuma süresi

Kapı kapı gezerek salgının artışını durdurmaya çalışıyorlar…210 filyasyon takımının şiddetli vazifesi

Bursa Sıhhat Müdürü Dr Fevzi Yavuzyılmaz:

-“Virüs herkesin çok yakınında”

-“Bir öğrenci sene boyunca imtihana hazırlanmış, 2 gün evvel otobüste olumlu çıkan bir hadise yüzünden karantinada olduğu için imtihana giremedi”

-“Karantinaya uymayıp virüsü bulaştırmak birebir vakitte kul hakkına giriyor”

BURSA – Bursa Vilayet Sıhhat Müdürlüğü kent merkezi ve ilçelerde korona virüsle gayret kapsamında filyasyon takımı sayısını 2 kattan fazla arttırdı. Gruplar her gün salgının önlenmesi için kapı kapı dolaşarak hastalıkla uğraş ediyor. Bursa Vilayet Sıhhat Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, virüsün herkesin çok yakınında olduğunu belirterek, “Pozitif ya da temaslı hastalar lütfen karantina kurallarına uysunlar. Karantinada olması gereken insanlara HES kodu sorgulaması yapıyoruz, bakıyoruz müspet yahut temaslı. Hem kendimiz hem temas ettiğimiz beşerler için bu yaklaşımdan vazgeçmemiz lazım. Bu tıpkı vakitte kul hakkıdır” dedi. Yavuzyılmaz, değerli imtihan için bir sene boyunca hazırlanan bir öğrencinin otobüste müspet çıkan bir hadise yüzünden karantinada olduğunu ve bir yılının heba olduğunu söz etti.

Çin’in Wuhan kentinde yaklaşık 1 yıl evvel başlayan Covid-19 salgının tüm dünyada tesirini göstermeye devam ediyor. Türkiye‘de yaklaşık 8 ay evvel görülen ve alınan önlemlerle salgının önüne geçilmesi planlanırken olaylarda görülen artış herkesi huzursuz etmeye devam ediyor. Bu süreçte dünyada en çok vazife sıhhat çalışanlarına düşerken, Türkiye’de olduğu üzere Bursa’da da kurulan filyasyon takımlarının sayısı 2 katından fazla arttırıldı. Kent merkezi başta olmak üzere tüm ilçelerde tabip, hemşire ve sıhhat işçisinden oluşan filyasyon grupları kapı kapı dolaşarak salgınla çabayı sürdürüyor. Bursa’da salgın başında 90 olan filyasyon takımı 210’lara çıkartıldı. Olumlu olan hastalara ilaçları takımlar tarafından veriliyor. Şayet sonuç müspet değil, yalnızca temaslı karantinadaki vatandaşlara da yapması gerekenler tek tek anlatılıyor.

Virüs herkesin çok yakınında

Bursa Vilayet Sıhhat Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, hadise Artışına paralel olarak, kendi önlemlerini aldıklarını tabir ederek, “A, B,C planlarımızı yapmıştık. Bunları peyder pey muhtaçlığa nazaran yürürlüğe koyuyoruz. Filyasyon takımları bu işin olmazsa olmazıdır. Bizim gruplarımız daha evvel 90 civarında günlük alanda gruplarımız vardı. Şu anda bu sayı 200 üzerine çıkardık. Her gün üzerine ek ederek alandaki arkadaşları arttırmaya çalışıyoruz. Şu an 210 grupla sabah 08.00 ile 00.00 ortası hasta olan, müspet çıkan yahut temaslı olan bireyleri konutlarında ziyaret edip, gerekiyorsa ilacını veriyoruz, gerekiyorsa temaslı olanlardan test gereksinimi olanları testlerini yapıyoruz. Onların meskende kalmalarını sağlıyoruz. Olay sayısına paralel olarak da hastaneye müracaatları sayılarından da artış var. Artık kardeşimiz, arkadaşlarımız, komşumuz, pazardaki, marketteki insanlarda bu virüs var. Bu derece yakına gelmişken, önceliğimiz kişisel korunmayı ön planda tutmaktır. Herkes kendi sıhhatini, kişisel korunmayı sağlaması gerekmektedir. Bu süreçte olmazsa olmazlarımız var. SMS yazışmalarımızda ‘Tamam’ sözünü ‘TMM’ diye kısaltıyoruz. Biz bunu kendimize uyarladık. Bizde diyoruz ki paklık, maske, aralık. Bu kez bizim olmazsa olmazımızdır. Beşerler bunu yaparak yüzde 90 oranında kendilerini koruyabilir. Bu imkanlar varken, neden risk alalım?” dedi.

“Filyasyon takımları konutlara gittiğinde bir olumlunun temaslılarında da şikayet varsa bizler aslında test yapıyoruz. Hiçbir şikayeti olmayan birinden test almanın çok da bir manası yok” diyerek kelamlarını sürdüren Yavuzyılmaz, “Bunu bilhassa vurgulamak istiyorum. Bu sıhhat topluluğuna gereksiz bir iş yükü ve vatandaş kendinde yalancı bir güvenlik duvarı oluşturmasına sebep oluyor. Bizler bunu istemiyoruz. Bizler beşere hizmet ediyoruz. Hizmetinde en harikasını de beşerler hakkediyor. Hizmet edenlerde insan ve onların da bir gücü, dayanma kapasiteleri var” diye konuştu.

Sıhhat çalışanları da süreçten etkileniyor

Yaklaşık 8 aydır Türkiye’de bu çabayı verildiğinin altını çizen Yavuzyılmaz, “Türkiye’de salgının görüldüğü birinci tarihten itibaren sıhhat çalışanı ile pandemi süreci kesintisiz olarak yürütülüyor. Şu anda emeklilik, müsaade, belli hudutlar dışındaki fiyatsız müsaadeler, istifalar durdurulmuş durumdadır. Zira biz yetişmiş insan gücüne, sıhhat ordusunun yetişmiş potansiyeline her vakit olduğu üzere bu günde muhtaçlığımız var. Sağlıkçılar bu çabayı özverili bir formda veriyorlar. Mahallede yahut apartmanda bir tane Covid-19 olayı çıktığında beşerler o apartmandan nasıl uzaklaşabilirim diye kaygı ediyorlar. Fakat bizler o hastaları ağır bakımda, serviste her an tedavisinde yanlarındayız. Artık oradaki tabip, hemşire yahut sıhhat işçisi konutuna gittiğinde ‘acaba ben hastaneden bir virüs alıp meskene götürdüm mü’ telaşı taşıyor. Birinci ruhsal olarak etkilendikleri alan bu. Kimilerinin alternatifi varsa meskenlerine gitmiyor. Zira konutta yaşlı annesi, babası ve ya kronik hastalığı olan engelli bir bireyi var. ya da gitse bile 5 yaşındaki çocuğu ona sarılırken, üstüne değiştirmeden, elini yüzünü yıkamadan, çocuğuna sarılamıyor. Bu sahiden bir iki gün değil, 8-9 aydır devam eden sıkıntı bir durum. Pandemi devam ettiği sürece de bu bu türlü devam edecek. Bilhassa istirham ediyoruz, karantina sınırlaması olan bireyler lütfen bu karantinaya uysunlar. Maalesef rastlıyoruz, olumlu hasta bir halde meskenden çıkıyor ve diğer yerlere gidiyor. Karantinada olması gereken insanlara HES kodu sorgulaması yapıyoruz, bakıyoruz müspet yahut temaslı. Hem kendimiz hem temas ettiğimiz beşerler için bu yaklaşımdan vazgeçmemiz lazım. Bu tıpkı vakitte kul hakkıdır. Ben sizlerin müspet olduğunuzu bilmiyorum. Otobüsle seyahat ediyorsunuz, bir olumlu çıkıyor ve oradaki beşerler karantinaya alınıyor. Farklı bir örnek vereyim. Bir öğrenci arkadaşımız sene boyunca imtihana hazırlanmış, 2 gün evvel otobüste çıkan olumlu olay yüzünden karantinada ve imtihana giremedi. Bu çocuğun emeğine yazık değil mi? o yüzden bu önlemlere ve hassasiyete toplum olarak sahip olmamız gerekiyor” sözlerini kullandı.