Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde ruhsal rahatsızlığı bulunan oğluyla yaşayan 70 yaşındaki Şerife Arabacıoğlu, “Ceylan” ismini verdiği atıyla 20 yıldır yol arkadaşlığı yapıyor.
Kakkalan Mahallesinde dik yokuşlu bir sokakta altında ahır bulunan 2 katlı ahşap konutta ömrünü sürdüren 3 çocuk annesi Şerife Arabacıoğlu, 21 yıl evvel eşini kaybetti.
Zorluklara karşın kızlarını evlendiren yaşlı bayan, 42 yaşında ruhsal rahatsızlığı bulunan oğluyla meskeninin geçimini sağlamaya uğraş ediyor.
Kendilerine ilişkin küçük bir tarlada yetiştirdiği eserleri satarak geçimini sağlayan Arabacıoğlu’nun en büyük destekçisi ise 20 yıldır adeta çocuğu üzere baktığı “Ceylan” isimli atı.
İlerleyen yaşına karşın mahallenin dik sokaklarından at üstünde geçen Şerife nine, çalışkanlığı ve yaşama sevinciyle mahalle sakinlerini imrendiriyor.
“Gülmeyi çok seviyorum”
Konutun tüm yükünü Ceylan’la birlikte omuzlayan Arabacıoğlu, AA muhabirine ömrü sevdiğini, her şeye karşın gülmekten vazgeçmediğini söyledi.
Atını çok sevdiğini belirten Arabacıoğlu, “Ne ben onsuz ne de o bensiz yapar. Nereye gidersek birlikte gideriz. Küçüklüğünden beri bu atla ilgileniyorum. ‘Ceylan’ diye seslendim mi çabucak kişnemeye başlar. O aslında benim elim ayağım olmuş durumda. Zati onu dışarıya çıkardığımda bineceğimi anlıyor ve çabucak duvar kenarına yanaşıyor. Oğlum bazen satmaya çalışıyor lakin ben müsaade vermiyorum.” diye konuştu.
Gençliğinde çok çalıştığını anlatan Arabacıoğlu, şunları kaydetti:
“Hayvan baktık, incir topladık, dağ eteklerinde zeytin silktik. Eşimin yokluğunu çok arıyorum, özlüyorum… O olmayınca bütün yük bana kaldı. Oğlumun da sıhhati yerinde olmadığı için ben koşturuyorum her şeye. Eşimin elinden her iş gelirdi. O gitti artık, yok… Bir daha da geri gelmeyecek formda gitti. Eşim hayatta olsaydı bu meskenimiz bu türlü harap olmazdı. Onu çok seviyordum. Onu arıyorum…”
Yaşadığı zorluklara karşın “Bugünümüze şükür” demeyi hiç unutmadığını Arabacıoğlu, gülmeyi sevdiğini belirten Arabacıoğlu, şöyle devam etti:
“Gülmeyi çok seviyorum. İçini karartsan ne olacak ? Daima düşünmek de insanı hasta eder, canını sıkar. Bir de gençken çalışacaksın. Yaş ilerlediğinde gençliğini daha iyi anlıyorsunuz. Zira gençlik bir daha geri gelmiyor. Ben gençken hiç boş durmazdım. Gündüz hayvanlarla uğraşıyordum. Geceleri de yöreye mahsus eserlerin işlendiği fabrikada çalışırdım.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ferdi Uzun
Haberler.com
