Arsene Wenger’in Arsenal’ı o kadar iyiydi ki “Benim ekibim devrim değil, evrim yaptı” demişti, altın yıllarında… Aldığı genç oyuncular, kadronun yaş ortalaması kusursuz seviyedeyken, evrim aksine döndü. Tüm planlar çöpe atıldı. Londra’dan İstanbul’a, Kadıköy’e geçelim. Fenerbahçe, sportif yöneticisinden, genç oyunculara kadar her şeyi denedi. “Philip Cocu ile sistem ekibi yapacağım” dedi, olmadı. “Ersun Yanal ile eski günlere dönerim” fikri kısa sürdü. Devrim yapmak, altyapıyı geliştirmek derken birden fazla yararsız olan yabancı aktarımları ile bir adım ara alamadı, Fenerbahçe. Zira model içinde model aradı. Daima silbaştan mütalaası ile bu dönem da çöpe atıldı. Wenger stili arayışlarla, “Yeni sezonda başka bir kadro izleyeceksiniz” demeçleriyle devir geçiyor. Gaye görülmemiş bir Fenerbahçe’ydi. Devrim ve evrimdi. Ancak olmuyor. Hakikat, taraftarın gönlünde. Mazeretsiz şampiyonluk istiyor, çubukluya gönül verenler.
ARTIK YETER!
GALATASARAY’I BEKLEYEN TEHLİKE
Bu takım Şampiyonlar Ligi düşünülerek oluşturuldu. Ligin en gösterişli takımı artık ağır aksak gidebilir. Zira, mahsusen meskeninde büyük güç olan taraftarı ardında değil. ‘Maç kazandıran Muslera’ itimadı kayboldu. Ve bir farklı değerli problem, star olarak nitelendirdiğimiz oyuncuların maaşları. Şampiyonluk gelmezse, bütçe önümüzdeki yılın oluşumunu mümkün değil karşılamaz. Bu seri kazanırsınız yahut kaybedersiniz ancak gayesi tutturamazsanız, iyi günlere elveda diyebilirsiniz.
Sözcü