Geçtiğimiz yaz devrinden aklınızda en çok nelerin kaldığını sorsak, çabucak hepimizin aklına maalesef hoş bir tatilden fazla ciğerlerimizi yakan orman yangınları, seller, yitip giden canlar ve tabiat aklımıza gelir…
TRT Haber’de yer alan ayrıntılara nazaran, Türkiye son yıllarda doğal afet ve acil durum konusunda epey güçlü günlerden geçti. Sarsıntılar, yangınlar ve seller öne çıkıyor. Bu üzere durumlarda en kıymetli gereksinimlerden biri hiç elbet kesintisiz irtibat.
Pekala Türkiye, doğal afet ve acil durumlarda bağlantının kesilmemesi için hangi adımları atıyor? Bu sorunun peşine düştük ve kendimizi ülkemizin kendi alanında en değerli kuruluşlarından biri olan ULAK Haberleşme’nin önünde bulduk.
DÜNYANIN GÜNDEMİNDE DE TIPKI MEVZU VAR
ULAK Haberleşme Genel Müdürü Zafer Orhan, kesimin yakından tanıdığı bir isim… Orhan bize evvel şirketle ilgili kimi bilgiler anlatıyor. Sonrasında ise asıl bahsimiz olan ‘afet ve acil durum iletişimi’ kısmına geliyor. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın çabucak her yerinde en sıcak gündem hususlarından biriymiş bu durum. Çok sayıda ülkenin benzeri çalışmalar yaptığını öğreniyoruz. Türkiye’deki bağlantı operatörlerinin de ağır formda çalıştığını anlatıyor Orhan.
2 YILDAN BU YANA AĞIR BİR ÇALIŞMA VAR
Zafer Orhan yaz periyodundaki yangınları hatırlattıktan sonra, ULAK Haberleşme olarak yaklaşık 2 yıldan bu yana kelam konusu alanda ağır bir biçimde çalıştıklarını söylüyor. Burada bir parantez açıyor Orhan ve “Bizim en büyük motivasyonumuz ve gurur kaynağımız, ULAK Haberleşme’nin yerli ve ulusal mühendisleriyle, genç takımıyla tüm bunları tesis ve temin etme çabası” diyor.
DÜNYADAKİ 4-5 ÜLKEDEN BİRİYİZ
Afet ve acil durum sırasında bağlantının kopmaması için atılan çalışmaları, “Dünyada bu alandaki en iyi 4-5 ülkeden biriyiz” diye özetliyor Zafer Orhan. Biraz daha somutlaştırmak ve neler yapabileceğimizi öğrenmek istiyoruz… Orhan anlatıyor.
“Orman yangınlarında, afetlerde, sellerde, çok çeşitli farklı afet durumlarında kendi baz istasyonlarımızla, kendi ürettiğimiz IOT (nesneler ortası iletişim) aygıtlarımızla var olan bir kurumuz.”
”Ayrıca yeniden kendi sensörlerimizle ve bütün bunları insansız hava araçlarına monte edebilme özelliğimizle, orada sağlayacağımız kesintisiz haberleşme sistemiyle bütün bu afetlere bir nevi ses oluyoruz, göz oluyoruz, kulak oluyoruz. Yalnızca bununla da yetinmiyor o bölgedeki bilgilerin iletimini de sağlıyoruz. Bu sayede çok süratli bir biçimde irtibatı sağlayıp, hoş bir tahlil sunmuş oluyoruz.”
İHA’LARA ULUSAL İRTİBAT POD’LARI TAKILACAK
Türkiye’nin insansız hava araçları konusunda geldiği yetkinlik ve ortaya koyduğu eserlerin başarısı dünyanın kabul ettiği bir gerçek… Her ne kadar insansız hava aracı dendiğinde aklımıza çabucak askeri bir kadro işler gelse de dünya farklı bir yere gidiyor. İnsansız araçların askeri alanlar kadar sivil alanlarda da çok önemli kullanıldığına şahit oluyoruz.
Zafer Orhan: ”“Hem Aksungur’da hem ANKA’da hem de çok yakında öbür birtakım insansız hava araçlarımızda ULAK’ın haberleşme pod’larını göreceksiniz” diyerek, aslında son derece kritik bir gelişmeyi epeyce yalın ve kısa bir halde bizimle paylaşıyor. Bu çalışmaların kimilerinde sona gelindiğini, kimilerinde projeye dair geliştirmelerin sürdüğünü anlatan Orhan, yakın vakitte bunları kamuoyuna duyuracaklarını söylüyor.Türk İHA’larının öbür ülkelere satılabilmesi ihtimalini soruyoruz… “Neden olmasın?” diyor Orhan ve kelam konusu eserleri ihraç edip ülke için çok kıymetli katma bedel oluşturmaya devam edecekleri muştusunu veriyor.
Milliyet
