“Sapiens” isimli kitabın müellifi, İsrailli tarihçi Yuval Harari, insanlığı yapay zekâ konusunda uyardı. Yapay zekânın tehlikelerine dikkat çeken Harari, insanların da hacklenebileceği ikazında bulundu.
Harari, insanın yüz, parmak izi ve DNA üzere bilgilerinin birkaç gücün eline geçebileceği riskine dikkat çekerek, dünya çapında yapay zekâ konusunda global iş birliği ve düzenleme yapılması gerektiği davetinde bulundu.
Muharrir, yapay zekâ üzerinde bir kontrol olmaması nedeniyle, beşere ilişkin dataların güçlü hükümetler ve şirketlerin eline geçebileceğini, bunun da vahim sonuçları olabileceğini belirterek “Yapay zekâ için düzenleme yapılmadığı takdirde beşerler hacklenme riski altında yaşayacak” dedi.
‘VERİNİZ SANKİ NEREYE GİDİYOR?’
Yuval Harari, Amerikan CBS televizyonunda katıldığı programda, yapay zekânın gelişmesiyle insan beyninin yakın vakitte hacklenebileceğini öne sürdü, ABD ve Çin’in ileri teknolojilerde yarış içinde olduğunu vurguladı.
Instagram ve WhatsApp üzere uygulamaların sahiplerine bilgileri denetim imkanı vermesinden ötürü yatırımcılar tarafından milyarlarca dolara satın alındığını belirten Harari, “Bankalar global finansal piyasalarını manipüle etmek için bu dataları kullanıyor. Sizin veriniz Kaliforniya’ya mı yoksa Pekin’e mi gidiyor?” diye konuştu.
‘TENİMİZİN ALTINDAN İZLEYECEKLER’
En çok bilgiye sahip ülkelerin ve şirketlerin gelecekte dünyayı denetim edebileceğini öne süren Harari, pandemi kaidelerinin tıbbi bilgilerimizin elde edilmesini kolaylaştıracağını anlattı. Biyometrik bilgilerimizin de tehlikede olduğunu belirten muharrir, “Vücudumuzdaki bilgilerden bahsediyoruz.
Şu ana kadar şirketlerin ve hükümetlerin, nereye gittiğimiz, kimle buluştuğumuz, hangi sinemaları izlediğimiz üzere bilgileri topladığını gördük. Bir sonraki evreyse derimizin altından yapılan izleme olacaktır” dedi. Müellifin “alarm verici” olarak nitelediği bu duruma tahlil teklifiyse, ülkelerin yapay zekâ ve tüm halklardan bilgi toplanmasını düzenlemeye başlaması oldu.
‘İŞ BİRLİĞİ YAPILIRSA SAKINCASI GİDERİLİR’
Yuval Harari, yapay zekânın gelişmesiyle insan datalarının kullanılmasının yaratacağı tehlikeyi bertaraf etmek için gerekli iş birliği oluşturulursa, bunun yapay zekânın olumlu potansiyelini de yansıtacağını belirtti. Harari “Her şey yalnızca distopyan bir durum değil, tıpkı vakitte ütopik. Böylesi bir data, bizim tarihteki en iyi sıhhat sistemini yaratmamıza da yardımcı olabilir. Buradaki soru, bu datayla diğer neler yapılabilir?” sözlerini kullandı.
‘VERİ DİKTATÖRLÜKLERİ YARATILABİLİR’
Harari, “Netflix bize ne izlememiz, Amazon ise ne almamız gerektiğini söylüyor. 10, 20 ya da 30 yıl sonra bu üzere algoritmalar bize ne okumamız gerektiğini, nerede çalışabileceğimizi, kiminle evlenmemiz ve kime oy vermemiz gerektiğini de söyleyebilir” dedi.
İnsan verisi toplamanın diktatörlüklerin yaratılmasına yardımcı olacağını vurgulayan Harari, bunu engellemek için sunduğu teklifte şunları söyledi: “En kıymetli kural, şayet benim randımanı alıyorsan, bu bilgi bana yardımcı olmak için kullanılmalı, beni manipüle etmek için değil.
Bir başkası de bireyleri izlemeyi artırdığınızda, birebir anda şirketleri, hükümetleri ve bunların doruğundaki bireyleri de izlemeyi artırmalısınız. Üçüncü prensip ise datanın asla tek bir yerde toplanmasına müsaade verilmemesi gerektiği. Aksi halde bu diktatörlüğe davetiye olur.”
Milliyet
