Tokat Devlet Hastanesi’nin pandemi servisinde misyon yapan evli ve 2 çocuk babası Uzm. Dr. Orhan Yıldız, 7 Ağustos’ta grip belirtileri ve yüksek ateş şikayeti ile çalıştığı hastanenin pandemi polikliniğine başvurdu. Testi müspet çıkan Yıldız’ın tedavisine konutunda devam edildi. 14 gün boyunca ilaç tedavisi gören Yıldız, tedavisinin 10’uncu gününde virüsü yenmeyi başardı. Yıldız, yapılan son testin negatif çıkmasının ve karantina mühletinin dolmasının akabinde vazifesine dönen hekim, tedavi sürecini anlattı.
“HAREKET ETMEK BİLE IZDIRAPTI”
Problemli bir tedavi süreci geçirdiğini tabir eden Dr. Orhan Yıldız, “Pandemi servisi sorumluluğu yapıyordum. Birinci vakitlerde hafif bir burun akıntısıyla başladı. Sanki üşüttüm mü, diye düşündüm. İkinci gün ateş başladı. Lakin bildiğiniz üzere bir ateş değil. 38 derece lakin sizi 40 derece üzere sarsıyor. Üçüncü gün artık dayanılmaz bir hale gelince pandemi polikliniğine başvurdum. Akşam da müspet olduğumu öğrendim. Tomografimi çektirdim. Akciğerlerim de ağrıyordu. Nefes almakta zorlanıyordum fakat tam akciğerlerime yerleşmemişti. Arkadaşlarım çabucak tedavime başladılar. O devirde de meskende de tedavi olma imkanım vardı. Bunu evvelce hastanede veriyorduk. Lakin yeni çıkan kararla meskende de verilebiliyor. Kemikleriniz patlayacakmış üzere ağrıyor. Gece hayatta uyuyamıyorsunuz. Uyku muhakkak yoktu. O periyotta hareket etmek bile bir ızdıraptı. Mesela duşa giriyorsunuz, demirli zincirlerle vurulmuş üzere tüm kaslarınız ağrıyor. Ben bunu birinci 5 gün çok çektim. Ondan sonra koku alamadım. Koku almanın dayanılmaz bir şey olduğunu hastalıktan sonra anladım. Ağızda tat yok, acıkınca yiyorsunuz. Bunu da mecburen yiyorsunuz. Yemezseniz bu hastalıkla baş edemezsiniz. Yemekleri yalnızca soğuk ve sıcak olarak algılıyordum. 10’uncu günden sonra olağana döndüm. 14’üncü günden sonra tekrar işimin başına döndüm” dedi.
“MASKEMİZE MUTLAKA DİKKAT EDELİM”
Hastalığı mühletince tek başına bir odada kaldığını ve pencereden bisiklet süren çocukları izlediğini söyleyen Dr. Yıldız, “Bu hastalıkta çektiklerimi beşerler görse mutlaka ve mutlaka maske ve toplumsal aralık kurallarına uyarlardı. Kas ağrıları, içinde bomba patlayacak, kasınıza bir iğne batırayım da içindeki havayı boşaltayım üzere ağrıyor. Bizler de maske ve ara hadiselerine dikkat ediyoruz. Ancak sonuçta pandemide çalışıyoruz. Herkesten duyuyoruz ‘Ben çok ağır grip geçirdim’. Ben bu hastalığı atlattım. O denli değil. Ben ağır grip geçirdiğim vakit günlük 5-10 kilometre koşuyordum. Bunda 10 kilometre yürümek değil 1 metre yürümek bile büyük bir ızdıraptır. Benim herkese diyeceğim; maskemize katiyetle dikkat edelim. Hijyen paklığına dikkat edelim. Mümkün olduğunca bu süreçte ortamlardan uzak duralım” dedi.
Kaynak: DHA
Haberler.com
