Hobisi olan fotoğrafın çalıştığı ülkeleri daha iyi anlamasını sağladığını belirten Kosova‘nın Ankara Büyükelçisi İlir Dugolli, “Normalde fark etmediğim şeyleri kamerayla sokaklarda yürürken fark ediyorum. İnsan fotoğrafları bize toplum hakkında bilgi veriyor. Farklı yerlerde gezerken fotoğraf çekmek tarih ve kültürü anlamamızı sağlıyor.” dedi.
Ülkesinin Ankara Büyükelçiliğine 2019’un sonunda atanan Dugolli, Türkiye‘deki hayatı, fotoğrafçılığa merakı ve Türkçe öğrenme seyahatini AA muhabirine anlattı.
Kosova’nın Brüksel ve Stockholm Büyükelçiliği vazifelerinin akabinde Türkiye’ye atanan Dugolli, “Türkiye’yle ilgili çok şey biliyoruz, çok bağımız var. Türkiye’yi biliyoruz ancak keşfedilecek çok şey var. Kültürel olarak çok güçlü ve turizm potansiyeli çok yüksek olan, kültürel mirası çok fazla olan bir ülke.” diye konuştu.
Türkiye’de çok fazla Kosova ve Arnavut kökenli insanın bulunmasının kendisini çok etkilediğini söyleyen Dugolli, “Günlük hayatta birçok sürprizle karşılaşıyorum. Temasa geçtiğim beşerler içinde çok fazla Kosova bağı olanlar var. ya hala orada akrabaları var ya da Kosova’dan çeşitli trajediler sonrası buraya göçmüşler. Çok etkileyici örnekler var. Bu kadarını beklemiyordum.” dedi.
Dugolli, bu örneklerin hayatın her alanında karşısına çıktığına vurgu yaparak “Bunlar yalnızca sayı değil. Bunlar hayat kıssası. Kimileri da çok üzücü hayat öyküleri.” tabirlerini kullandı.
Kosova ile Türkiye’nin farklı ve ortak özelliklerine de değinen Dugolli, “Kosova’da birçok farklı inanca mesken sahipliği yapıyoruz. Lisanımız Arnavutça öbür lisanlardan farklı yapısıyla ön plana çıkıyor. Bunlar bizim için gurur kaynağı ve tarih boyunca muhafazaya çalıştığımız özellikler. Türkiye’de de birçok medeniyete ilişkin çok büyük bir tarihi mirasınız var. Pandemi nedeniyle daha fazla keşfetme imkanımız olmadı lakin Ankara’nın ötesinde keşfedebileceğimiz çok şey var.” diye konuştu.
“Fotoğraf bulunduğumuz ülkeleri anlamamıza yardım eden bir araç”
Dugolli, şimdi 10’lu yaşlarda tanıştığı fotoğraf makinesiyle alakasının profesyonel hayatında da değerli bir rol üstlendiğini söyledi.
Fotoğrafı başlarda ağır iş hayatında kıymetli bir dikkat dağıtma aracı olarak gördüğünü söyleyen Dugolli, “Çoğunlukla bana yeni ufuklar açıyor. Birçok şeyi daha dikkatli görmemi sağlıyor. Ayrıyeten fotoğraf bulunduğumuz ülkeleri anlamamıza yardım eden bir araç.” dedi.
Sokak, görüntü ve mimari fotoğrafları çekmekten zevk aldığını belirten Dugolli, “Normalde fark etmediğim şeyleri kamerayla sokaklarda yürürken fark ediyorum. İnsan fotoğrafları bize toplum hakkında bilgi veriyor. Farklı yerlerde gezerken fotoğraf çekmek tarih ve kültürü anlamamızı sağlıyor.” diye konuştu.
Dugolli’nin fotoğrafları, profesyonel fotoğrafçıların dayanağıyla bir standa de dönüşmüş fakat açılışı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle iptal edilmiş.
“Bu işten anlayan insanların takviyesi ve teşvikiyle bu stantları açma zaruriliği hissettim.” diyen Dugolli, kendi ülkesiyle ilgili fotoğraflardan oluşturacağı stant için ise “Bazen de paylaşmak önemsediğini göstermek demek. Geriye baktığımda bu fotoğrafları kendim için çekmediğimi düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
“İnsanlar Balkanlarda Türkçeyi büyük oranda anlar”
Dugolli, Türkiye vazifesi sırasında Türkçe de öğreniyor. İş yoğunluğu nedeniyle ders alamadığını fakat kendi gayretleriyle öğrenmeye çalıştığını söyleyen Dugolli, “Öğrenme süreci kolay değil. Türkçe çok hoş. Biraz güç lakin maalesef vaktim yok. Ağır ağır öğreniyorum.” diye konuştu.
Türkçede bulunan uzun sözlerin kendisi için güç olduğuna değinen Dugolli, Türkçenin en beğendiği yanının ise varlıklı ve şiirsel yapısı olduğuna vurgu yaparak “Bir manaya gelen birçok söz var. Bu zorlaştırıyor ancak tıpkı vakitte zenginleştiriyor.” dedi.
Dugolli, Arnavutçayla Türkçe ortasında birçok misal söz olduğuna da işaret ederek “Mesela ‘kolay’ sözü. Bu sözün Arnavutçası da var lakin beşerler Türkçesini de anlar. Doğal ki lisanlar birbirinden etkilenmiş lakin beşerler Balkanlarda Türkçeyi büyük oranda anlar.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Esra Hacıoğlu
Haberler.com
