KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR – “Sanki kemiklerimi bir şey tutuyor, canlı canlı çekiyor hissi vardı”
Bolu’da yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen ağır bakım hemşiresi Aysel Kuzhan ve tıbbi sekreter Ayla Kapucu, hastalıkla gayrette yaşadıkları kuvvetli süreci anlattı.
Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’nde vazifeli Kuzhan, AA muhabirine, yaklaşık 7 yıldır anestezi ağır bakım hemşiresi olarak çalıştığını, 24 yıldır sıhhat kesiminde bulunduğunu söyledi.
Kovid-19 hastalarıyla ilgilenirken kendisinin de virüse yakalandığını aktaran Kuzhan, “Bel ve sırt ağrısını tanım edemem. O kadar çok şiddetliydi ki Kovid-19 oldum dedim. Daha sonra polikliniğe geldim, testler yapıldı. Müspet çıkınca bana ilaç verdiler ve meskene gittim. Eşim kronik hasta. Ona ve çocuklarıma bulaştı diye bayağı huzursuz oldum. Bir taraftan ağrı çekiyorum, bir taraftan da onlara bir şey oldu mu diye düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
Kuzhan, ortadan birkaç gün geçtikten sonra ağrılarının daha da arttığını belirterek, şunları kaydetti:
“Sanki kemiklerimi bir şey tutuyor, canlı canlı çekiyor ve geri bırakıyor hissi vardı. 5 gün sonra da nefes darlığı oluşmaya başladı. İki dakika konuşamıyorsun, nefesin yetmiyor. Derin nefes almaya çalışıyorsun lakin gelmiyor. Uyursam tahminen geçer diyorum lakin uyku yok. Odanın içerisinde gezineyim diyorsun ancak dermansızlıktan gezemiyorsun. Koku ve tat esasen gitmişti. Tamam her şey bitiyor dedim.”
Meskende kendisini izole ettiğini, eşinde ve çocuklarında rastgele bir hastalık çıkmadığını lisana getiren Kuzhan, “Hasta olduktan 10 gün sonra bayramdı. Bayrama çıkamayacağım. Bu yıl bayramı çocuklarım, eşim, kardeşlerim ve ailemle geçiremeyeceğim UF
Kuzhan, Kovid-19 Ağır Bakım Ünitesi’nin bir devir çok ağır olduğuna ve yatak sayılarının yetmediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Şu an daha sakin. Hastalar tek tük geliyor. Buna karşın geçmiş günün gerilimini üzerimizden atamadık. Hastalarımız çaresizlik içerisinde geliyor, onlara yardım etmek istiyoruz. Çok ileri derecede teneffüs dertleri oluyor, nefes alırken terlere bulanıyorlar, kollarını kaldıracak dermanları olmuyor. Elimizden ne gelirse hepsini yapıyoruz. Birden fazla vakit kurtaramıyoruz. Bu periyotta hastalar bizimle daha çok şey paylaşmaya başladı. Gelen hasta diyor ki ‘Çocuklarım çok küçük.’ Direkt gözlerinin içine bakarak söylüyor. İnsan o vakit daha berbat oluyor, daha fazla yardım etmek istiyor. Güzelleşsin, taburcu olsun istiyoruz.”
Kuzhan, ağır bakımdaki hadise sayıları düştüğü için kimsenin rehavete girmemesi gerektiğini vurgulayarak, herkesten maske, aralık ve hijyen kurallarına uymasını istedi.
“Aklıma evvel çocuklarım ve ailem geldi”
Kentte Kovid-19 hastalığına yakalanan birinci hastane çalışanlarından iki çocuk annesi 42 yaşındaki Ayla Kapucu da hastalandığını öğrendiğinde çok şaşırdığını ve paniklediğini lisana getirdi.
Aklına evvel çocuklarının ve ailesinin geldiğini anlatan Kapucu, “Ne yapabilirim, onları nasıl koruyabilirim diye düşünmeye başladım. Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyorduk. Eklem ağrıları dışında hastalığı çok ağır geçirmedim. Odada tek başıma izolasyona girdim. Süreci bu biçimde atlattım.” diye konuştu.
Kapucu, önlemlere uyulmasını tavsiye ederek, “Etraflarında yaşayan insanların çocukları, yaşlı anne ve babalarının olduğunu düşünsünler. Maske, aralık ve hijyeninizi koruyun diye çok uyarıyoruz. Uyan kadar uymayan da var. Teklifim, herkesin kurallara uyması.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Emin Gürbüz
Haberler.com
