TFF Başkanı Nihat Özdemir; bir süre önce Türkiye’deki futbol liglerinin 12 Haziran’da tekrar başlamasının planlandığını açıkladı. Kimi ‘oynanamaz’, kimi ‘oynansın’ derken yeni bir tartışma başladı…
Daha önce basketbol, futbol ve güreş milli takımlarımızın ve Galatasaray’ın kulüp doktorluğunu yapan Dr. Adnan Bağrıaçık’a “Siz ne dersiniz?” diye sordum…
Dr. Adnan Bağrıaçık
“4 büyük risk var… En sonda söyleyeceğim şeyi en başta söyleyeyim: Lig yeniden başlasa bile büyük ihtimalle yarıda kalır!” dedi. Liglerin açılması durumunda 4 tehlikeyi şöyle sıraladı:
1 – Takımdaki riskler: Bir takım oyuncu, antrenör, sağlık ekibi, malzemeci ve diğer yardımcı personeller olmak üzere yaklaşık 50 kişiden oluşuyor. Bu 50 kişinin öncelikle her birinin kendi evlerindeki risklerden başlayabiliriz.
Evlerinde en azından eşleri dışarı çıkıp alışveriş yapıyordur, eve temizlikçi, şoför gibi gelen yardımcı personeller gibi ekstra kişileri de sayarsak zaten her oyuncu, her kişi birer corona riski taşıyor olabilir.
2 – Tesislerdeki riskler: Diyelim ki bu 50 kişide corona testi negatif, enfeksiyon yok. Bunlar antrenmana çıktılar. Burada risk kümesi biraz daha genişler.
İdareciler (Fatih Terim–Abdürrahim Albayrak gibi…) saha bakımından sorumlu olanlar, mutfak elemanları, güvenlikçiler derken yaklaşık en az 30 kişi daha ekleyin bu risk alanına. Fenerbahçe’nin iki saha çalışanı ve idarecisinde yeni 3 (+) test sonuçları açıklandı.
3 – Yolculuk–uçak–otel riskleri: Diyelim ki tesislerden antrenmanlardan da sorunsuz çıktık. Maça giderseniz sizi havaalanına taşıyan otobüs, muavin, havaalanı ortamı, uçak içi havası, hostesler, karşılaşabileceğiniz hayranlar, kalacağınız otel ortamı, otel çalışanları derken risk kümesi biraz daha büyüdü mü? Aslında en riskli alan maalesef havaalanı ortamı gibi görünüyor.
4 – Maçtaki riskler: Geldik sahaya… Karşınızdaki 11 futbolcu, hakemler, yedek kulübeleri, güvenlikler, idareciler, TFF sorumluları, kameramanlar, stat görevlileri (ışık-çim-temizlik-vb.), yayıncı kuruluş spikerleri vs. derken oldu mu risk kümesi kocaman patlamaya hazır bir balon?
Yani uzun sözün kısası bu iş çok zor! Tek şansımız bir mucizeyle önümüzdeki günlerde virüsün birdenbire bir mutasyon geçirmesi ve etkisinin hafiflemesi. Tek bir sporcunun bile bu süreci kalıcı akciğer hasarı ile geçirmesi maalesef çok ağır bir sonuç olur.
Nitekim, Bilim Kurulu Üyesi Ateş Kara; corona enflamasyonu sonrası akciğerlerde kalıcı problem olabileceğini söyledi. Futbolcuların direkt akciğer kapasitesi ve nefesle işlerinin olduğunu düşündüğümüzde başka bir söz söylemeye gerek kalmıyor.
Sözcü
