Şimdi 3 yaşındayken otizm teşhisi konulmasının akabinde Buğra ve ailesinin hayatı değişti. İsmi dahil manasını bildiği tek söz dahi olmayan Buğra, 3,5 yaşına geldiğinde ise konuşmadan evvel okumaya başladı, özel eğitim yoluyla her alanda büyük bilgi ve maharetler elde etti.
Buğra’nın kendisinin ve ailesinin yaşantısına istikamet veren gelişme ise 2004’te yaşandı. California Üniversitesinin yaptığı “mutlak kulak” testinden 36 tam puan alan Buğra, 664 kişi ortasından “dünyanın en iyi müzik kulağı” seçilerek aileye umut ışığı oldu.
Tabiattaki tüm seslerin frekanslarını ayırt edebilme yeteneği 2007’de Wisconsin Medical Society tarafından tescil edilen Buğra, “müzikal deha” olarak literatüre girdi.
Konservatuvarların ortaöğretim kısımlarına otizmli olması nedeniyle kabul edilmeyen Buğra, Hatay Bedii Sabuncu Hoş Sanatlar Lisesinden, akabinde İskenderun Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı lisans kısmından derece elde ederek 2016’da mezun oldu.
Mezun olduğu konservatuvarda “korrepetitör” olarak çalışan Buğra, hem ailesi için gurur kaynağı hem de misal durumdakilere örnek oldu.
Dünya Engelliler Piyano Müsabakası’nda finale kalma başarısı gösteren, yurt içi ve dışında birçok konser veren Buğra, Afyon Kocatepe Üniversitesi Toplumsal Bilimler Enstitüsü Müzik Anasanat Kısmı Tezli Yüksek Lisans imtihanlarını muvaffakiyetle kazanarak Türkiye’de bir prensip imza attı.
Buğra Çankır, Ankara Müzik ve Hoş Sanatlar Üniversitesi’nin doktora imtihanını da muvaffakiyetle geçti.
“YETENEKLİ OTİZMLİLER İÇİN YENİ BİR YOL AÇMIŞ OLMASINDAN GURURLUYUZ”
Buğra’nın bağlantıda yaşadığı düşünceler nedeniyle AA muhabirinin sorularını baba Kemal Çankır yanıtladı.
Buğra’nın mesleğine akademik ortamda devam etmesi için büyük uğraşlar verdiklerini anlatan Çankır, oğlunun Ankara Müzik ve Hoş Sanatlar Üniversitesi’nin doktora imtihanını kazanarak yeni bir muvaffakiyete imza atmasından duyduğu memnunluğu lisana getirdi.
Baba Çankır, 2 Şubat 2021’de Buğra ismine yazdığı dilekçe ile otizmlilerin doktora yapmasının önündeki yabancı lisan mahzurunun kaldırılması tarafındaki talebini YÖK yetkililerine ilettiğini belirtti.
Dilekçede, Buğra’nın Afyon Kocatepe Üniversitesinde yüksek lisans eğitimini tamamladığını, müzikteki muvaffakiyetlerini anlattığını tabir eden Çankır, şöyle konuştu:
“Sanatta yeterlilik eğitimi için müracaat ön koşulu olarak yabancı lisan imtihanından en az 55 puan alma zorunluluğunun kaldırılmasını istedik. Dilekçemiz, YÖK Engelli Komitesi nisan ayı toplantısında ele alındı. YÖK, tarihi bir kararla, otizmin yanı sıra lisan öğrenmede özel zahmetleri bulunan zihinsel engelliler, işitme engelliler ve otizmli mahzur kümelerini da içine alacak biçimde sanatta yeterlilik programlarına müracaatta yabancı lisan kuralını kaldırdı. Bu pürüzün kalkmasıyla Buğra, Ankara Müzik ve Hoş Sanatlar Üniversitesinin sanatta yeterlilik programına müracaat için bütün yaz uzunluğu günde 5 saat çalıştı. Doktora imtihanında çok hoş bir performans gösteren Buğra, doktora programına kayıt hakkı kazandı. Şu anda Türkiye’de otizmli olarak doktora programına kabul edilmiş ve devam edecek birinci öğrenci Buğra oldu. Bundan ötürü çok keyifli, çok gururluyuz. Buğra’nın müzikte yetenekli otizmliler için yeni bir yol açmış olmasından da ayrıyeten gururluyuz.”
“ASLINDA TÜRKİYE’DE BİR TARİH YAZILDI”?
Otizmlilerin kendilerini söz etmede ve Türkçe kullanımında zahmetler yaşadığını lisana getiren Çankır, “Yüksek lisans eğitimi sırasında olduğu üzere doktora eğitimi sırasında da adeta gölge öğretmeni olarak derslere Buğra ile birlikte gireceğim.” dedi.
Müziğin doğuştan yetenek olduğuna işaret eden Çankır, “Ben de Buğra ile girdiğim derslerden çok şey öğrendim, eşimin de benim de müzik kültürümüz çok yükseldi. Müziğin teorisini, matematiğini biliyorum lakin müzik yapmam imkansız.” diye konuştu.
Baba Kemal Çankır, “Buğra’nın doktora öğrencisi olması ile aslında ülkemizde bir tarih yazıldığını, bunun otizmli çocukların yazgısını değiştiren bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Bu tarihin içinde yer almaktan ayrıyeten çok memnunum.” tabirlerini kullandı.
“ARTIK DOKTORA ÖĞRENCİSİYİM. ÇOK KEYİFLİ OLDUM”
Hislerini anlatırken babasından dayanak alan Buğra ise, “Artık doktora öğrencisiyim. Çok keyifli oldum. Eğitim hayatıma devam etmek istiyorum. Yapabileceğimin en güzeli yapmak için çalışacağım. Dünyaca tanınmış otizmli bir sanatçı olmak istiyorum.” sözlerini kullandı.
Milliyet
