Erzincan’da bakır el işlemeciliği yapan Mehmet Tanoğlu, tutkusu haline gelen mesleğini meskeninin bir köşesinde kurduğu küçük atölyede yaşatmaya çalışıyor.
Bakır sürece ustası 62 yaşındaki Tanoğlu, mesleğe 11 yaşındayken babasının yönlendirmesiyle kentteki bakırcı ustaların yanında çırak olarak başladı. Küçük yaşta babasını trafik kazasında kaybeden Tanoğlu, akabinde ailesinin geçimini sağlamak için bu mesleğe devam etti.
Ortadan geçen yıllarda hem ailesinin geçimini hem büyüttüğü çocuklarının yuva sahibi olmasını sağlayan Tanoğlu, yaşıtlarının emeklilik günlerini yaşadığı bu günlerde tutkusu haline dönüşen mesleğinden vazgeçmedi.
İş yerini kapattıktan sonra meskeninin bir odasını atölyeye çevirip bakır işlemesine devam eden Tanoğlu, bakırdan yaptığı tepsi, cezve, sürahi ve kazan üzere ikramlık eserleri satarak hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de mesleğini yaşatıp gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.
Mehmet Tanoğlu, zahmetli meslek olan bakır işlemeciliğinin gençler tarafından çok tercih edilmediği için yok olmaya yüz tutuğunu söyledi.
Tanoğlu, Erzincan’ın bakırcılık alanında değerli merkezlerden olduğunu ve işlenen bakır eserlerinin ülke genelinde ilgi gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Babam beni daha ortaokuldayken bir bakırcı ustasının yanında işe koydu. Ben o tarihten bu tarafa yaklaşık 50 yılı aşkındır bu işi yapıyorum. Evvelce atölye sayısı çok fazlaydı. Buna karşın vaktinde iyi para kazandık. Artık ise bu mesleğe ilgi iyice azaldı. Maalesef kimse sahip çıkmayınca mesleğimiz yok olmaya yüz tutu. Ben bu mesleğin yaşatılması ve genç jenerasyonlara öğretilmesi için her türlü fedakarlığa hazırım. İnanın bakır işlemeciliği mesleğini öğrenmek altın bilezik üzeredir. Bu mesleği öğrenir de yaparsanız konutunuzun geçimini ziyadesiyle sağlarsınız.”
“Kadınlara mesleği öğrenmeleri için yardımcı oldum”
Bakır işlemeciliğini kendisinde tutku haline geldiğini anlatan Tanoğlu, “Bu mesleğe 51 yıldır aşk ve tutku ile bağlıyım. Bakır işlemediğim vakit rahatsız oluyorum. Konutumda oluşturduğum atölyede hem can sorununu gideriyorum hem konutuma katkıda bulunuyorum hem de mesleğimi yaşatıyorum. Bir periyot Erzincan Belediyesi bakır işlemeciliği için 80 bayan kurs açmıştı. Burada bayanların bu mesleği öğrenmeleri için yardımcı oldum. Bakır işlemeciliğini verdiğimiz eğitimlerle öğrenen bayanlar hem toplumsallaştı hem de konutlarına para kazandılar.” dedi.
Tanoğlu, bakırsız bir hayatı hayal edemediğini lisana getirerek, “Eskiden meskenlerde bakır tepsi, kazan ve tencereler kullanılırdı fakat çelik tencerelerin çıkmasıyla bakıra maalesef kimse istek etmiyor. Aslına bakarsanız bakırda pişen yemek daha lezzetli ve sağlıklı olur. Şimdilerde ise günümüzde maalesef süs eşyası olarak kullanılıyor. Bakır işlemeciliği bittiği için üzülüyorum.” diye konuştu.
Mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğuna dikkati çeken Tanoğlu, “Biz öldükten sonra geride bu mesleği yapacak çok fazla kimse kalmıyor. Kentte üç beş tane bakır ustamız kaldı. O yüzden yeni jenerasyon için açılacak kurslarda bu mesleği seve seve öğretmeye hazırız.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Kemal Özdemir
Haberler.com
