Osmanlı Devleti başta olmak üzere birçok medeniyete konut sahipliği yapan Bilecik‘in Osmaneli ilçesindeki konakların ahşap kapıları, gelecek jenerasyonlara aktarılabilmesi hedefiyle titizlikle restore ediliyor.
İlçede bulunan tescilli 150 konaktan 75’ini restore edip hizmete sunan Osmaneli Belediyesi, oburlarının onarımını da 2022 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyor.
Tescilli konaklardaki kapılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansının (BEBKA) takviyeleriyle restore edilmesiyle akademisyenlerin dikkatini çekmesi sonucu özel takım oluşturuldu.
Mimari özellikleriyle dikkati çeken konak kapıları, motifler, sürece tarzları ve yapı formları prestijiyle kayıt altına alınarak restore edilmeye başlandı.
Binlerce yıl kullanılan ve vakitle yıpranan tarihi konaklar, Osmaneli Belediyesi ile 35’e yakın üniversitenin incelemesiyle geleceğe taşınırken, oluşturulan atölyede kapılarda iyileştirme yapan ustalar, zımpara, boya ve kalıcılığı artırmak üzere çalışmalarını gerçekleştiriyor.
Kapılardaki restore süreci belediye ve akademisyenler tarafından takip ediliyor.
Osmaneli Belediye Lideri Münür Şahin, AA muhabirine, onarım çalışmalarında ahşap kapılara özel ilgi gösterdiklerini belirtti.
İlçedeki her konağın kapısının bir öyküsü bulunduğunu tabir eden Şahin, şöyle konuştu:
“Konaklarda yapılan onarımlarda ahşap kapılara özel değer veriyoruz. Kapılardan kimilerinin yıkılmakta olan bir konaktan alınıp öteki bir konağa takıldığını iddia ediyoruz. Kapıların 350-400 yıllık olduğu tespit edildi. Bu özel kapıların onarımı, modülleri ve ağaç tipinin özelliklerinin belirlenmesi de dahil aylar sürüyor. Ahşap sanatkarlarımız küme çalışması yaparak kapıları onardılar, çalışmalarına devam ediyorlar. Tarihi kıymetlerimizi bu biçimde muhafazaya çalışıyoruz.”
“Çalışmaların sonunda bu toplanan bilgileri kitaplaştıracağız”
Toplanan kıymetli bilgilerin gelecek kuşaklara aktarılması için bilimsel çalışma yapıldığını vurgulayan Şahin, “İlçemizdeki konaklarda yer alan kapılarımız ile öbür işlemeli ahşaplar, mühendislerimiz tarafından inceleniyor, restore ediliyor. Çalışmaların sonunda bu toplanan bilgileri kitaplaştıracağız. Kapılarımızı, fotoğraflarıyla ve restore edildikleri halleriyle gelecek jenerasyonlara aktaracağız. Kapılarda kurumuş ağaçlar kullanılmış, korunmaları için de tedbir alınmış. Bugüne gelebilen tüm kapıları restore edip özgününe uygun olarak muhafazaya çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
“Yüzyıllardır açılmayan kapıları açıp geleceğe taşımak için çalışıyoruz.” diyen Şahin, “Üniversitelerin büyük katkıları var. Öğrenciler burada staj görüyor, akademisyenler Osmaneli’ndeki bu bedellere bizimle sahip çıkıyorlar. Kapılardaki motiflere baktığımızda Osmanlı, Anadolu Selçuklu ve Roma periyotlarından işlemeleri görüyoruz. Bir kapıda birçok medeniyetin izini görebiliyorsunuz, bence en hoş özellikleri bu.” diye konuştu.
Şahin, ahşap kapıların yüzyıllar geçse de eğilip bükülmediğini, böylesi kıymetli pahaları geleceğe taşımaktan gurur duyduklarını söyledi.
Onarım çalışmalarında yer alan ahşap ustası Zafer Kılınç da 25 yıldır tarihi yapıların tamiri ile alakalı çalışmalar yaptığını bildirdi.
Osmaneli konaklarının çok hoş bir mimari ile inşa edilmiş olduğunu lisana getiren Kılınç, “Bizler bu hoş yapıyı bozmadan, elimizden geldiği kadar çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapılara çok hoş işlemeler ve motifler işlenmiş. Bugün bu işlemeleri yapabilecek çok az usta bulunuyor. Bu pahaları bozmadan üzerinde iyileştirme yapıyoruz.” dedi.
Titizlikle kapıları geleceğe taşımak istediklerini aktaran Kılınç, “Kapıları söküp atölyeye getirdiğimiz vakit atalarımızın sanatkarlığı ve ustalığını görüyoruz. Bununla gururlanıyoruz, çalışmaların içinde olduğumuz için memnunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Tayyib Hoşbaş
Haberler.com
