“KEMİK İLİĞİ NAKLİ YA DA KEMOTAREPİ İÇİN HASTANEDELER”
Yapıtlara ait açıklama yapan Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Birol Baytan, “Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kısmı ile nakil ünitesinde yatan yabancı yük olmak üzere hasta çocukların yapmış olduğu fotoğraflardan stant düzenledik. Hastalarımız, yurt dışından Türkiye’ye ya kemik iliği nakli olmak için ya da ülkelerinde alamadıkları kemoterapi tedavisini almak için geliyor. Tabi bu süreçte odalarda yalnızca anneleriyle uzun mühlet kapalı kalıyorlar” diye konuştu.
Çocukların hem moralini yükseltmek hem de başlarını dağıtmak için farklı uğraşlara yönlendirdiklerini aktaran Prof. Dr. Baytan, “Psikoloğumuz, hemşire ve hekimlerimizin da yardımıyla fotoğraf yaptırdık. Tıpkı vakitte taşları boyadılar, konut, otomobil maketi yaptılar. Buna benzeri çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiler” tabirlerini kullandı.
“ÇOCUKLAR ÇOK YETENEKLİ”
Hasta çocukların Ukrayna, Romanya, Türki Cumhuriyetler ve Azerbaycan’dan geldiğini söyleyen Prof. Dr. Baytan, “Bu ülkelerde sanat bize nazaran biraz daha önde. Çocukların çabucak hemen hepsi ya bir enstrüman çalıyor ya da fotoğrafta çok yetenekli. Böylelikle, onların ne kadar güçlü hayal güçleri ve dünyaları olduğunu gördük. Çok memnun olduk bu yapıtları sergileyip, mutluluğumuzu öbür arkadaşlarla paylaşmak istedik” dedi.
FOTOĞRAF YAPIP, MESKEN VE OTOMOBİL MAKETİ BOYADILAR
Prof. Dr. Baytan, “3 yaşındaki çocuk elini kağıda koyarak, onun etrafını çizdi. Kimisi sevdiği çizgi sinema kahramanını resmetti. Kimileri olmak istediğini çizdi. Bir hastamız müzik öğretmeni olmak istiyor, piyano ve balerinin fotoğrafını yaptı. Demonte gelen mesken, otomobil ve kuş yuvası maketlerini birleştirip, boyadılar. Taş boyadılar, hayvanat bahçesi üzere oyuncaklar yaptılar” diye konuştu.
TEDAVİYE OLAN AHENK ARTTI
Bu süreçte çocukların tedaviye olan ahenginin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Baytan, “Çocuklara ilaç içirmek çok zorken, ‘şu hapı iç bir arada fotoğraf yapalım’ dediğimiz vakit çabucak içmeye başladılar. Böylelikle saatlerce içiremediğimiz ilacı çabucak içtikleri oldu. Fotoğraf yaparken ağrılarının azaldığını gördük. Zira kapalı bir odada yalnızca bir şeye konsantre olursan ister istemez takacak bir şeyler buluyorsun. Çocukların fotoğraf ve boyama yaparken başları dağıldı. Moralleri yükseldi, çok olumlu geri dönüşler aldık” tabirlerini kullandı.
“SÜRECİ OYUN TERAPİSİYLE DAHA RAHAT GEÇİRMELERİNİ SAĞLIYORUZ”
Psikolog Büşra Sibel Boshöyük ise, “Çocuklar uzun müddet tedavi görüyor, yaşları küçük olduğu için çabuk sıkılıyor. Oyun terapisi eşliğinde tedavi sürecini hoş geçirmelerine dayanak oluyoruz. Bazen çocuklar tedaviyi reddediyor bu türlü olunca oyunlarla bu süreci uyumlu geçirmelerini sağlıyoruz. Fotoğraf yapmaları onlara büyük yarar sağlıyor. Farklı kültür ve lisanlardan oldukları için oyun terapisiyle ortak lisan oluşturuyoruz. Tedavi güç o yüzden çocukların psikolojisini anlamak için fotoğraf yaptırıyoruz” dedi.
AHMADOVA: FOTOĞRAF YAPARKEN ÇOK MEMNUN OLUYORUM
Azerbaycan’dan tedavi olmak için Türkiye’ye gelen 9 yaşındaki Beta Talasemi (Akdeniz anemisi) hastası Gular Ahmadova, hastanede sıkılınca fotoğraf yapıyorum. Fotoğraf yaparken çok keyifli oluyorum ve eğleniyorum” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / GÜL KABA
Haberler.com
