Türkiye’nin tek bayan bakır kalaycısı Diyarbakır‘da
Eline çekiç alarak 17 yaşında çırak olarak girdiği işte 7 yıl sonra Diyarbakır’ın tek bayan bakır ustası unvanını aldı
DİYARBAKIR – Bakırın ana yurtlarından olan Diyarbakır’da, Rojda Akar isimli bayan kendine keder edindiği bakırcılık ustalığı için 17 yaşında girdiği atölyede kuvvetli kademelerle 7 yıl sonra Diyarbakır’ın tek bakır ustası, Türkiye’nin de tek kalaycı bayan ustası olarak çıktı.
Bakırın ana yurtlarından olan Diyarbakır’da bayan bakır ustasının olmamasını kendisine keder edinen 24 yaşındaki Rojda Akar, ailesi ve arkadaş etrafının olumsuz fikirlerine karşın kendilerine ilişkin atölyeye girdi. Akar, 17 yaşında çırak olarak girdiği atölyede, bakırın güçlü birçok etabını ustalarının da dayanağıyla pes etmeyerek geçip, 7 yıl sonra iyi bir düzeye gelerek usta olmaya başladı. Bayanın elinin narin ve şık olduğunu, tıpkı biçimde bakırın da o halde olduğunu belirten Akar, Diyarbakır’ın tek bakır ustası, Türkiye’nin de tek kalaycı ustası olduğunu ileri sürdü.
“Erkeklerin kavrayamadığı birtakım şeyleri bir bayan beş dakikada kavrayabiliyor”
Rojda Akar, Gaziantep’te işlemeci bayan ustalar olduğunu, Diyarbakır halkında neden bir bayan yapamasın formunda düşündüğünü söyledi. Diyarbakır’ın bakırın diyarı olduğunu belirten Akar, “Bizde bakırı öldürmemeye, tekrardan sürdürmeye çalışıyoruz. Burada hem imalat, hem üretim, hem de satış yapıyoruz. Tek çalışan bayan usta benim. Bayan kalaycı ustası Türkiye’de tek benim. Arkadaş etrafı bir bayan olarak burada çalışmak güç olabiliyor. Bir bayan bakır işlemeciliği yapamaz. Bir bayan evre olarak, katkı olarak bakırda bir yere gelemez. İnsan hiç bir yere varamaz diyorlardı. Bakırda bir erkek nasıl çalışıyorsa, bir bayan da çalışabilir. Mesela erkeklerin kavrayamadığı kimi şeyleri bir bayan beş dakika da kavrayabiliyor. 17 yaşında bakırcıda çırak olarak başladım. Şu an 24 yaşındayım 7 yıldır buranın elemanıyım” dedi.
“Ailem, birinci başta sıcak bakmıyordu”
Diyarbakır’ın tek bayan bakır ustası olduğunu lisana getiren Akar, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kulp çakmada başladım, kulptan sonra zımba sürecine geçtim. Zımbadan sonra kalay sürecine geçtim. Kalaydan sonra sürece, işlemeden sonra çizime geçtim. Çizimden sonra çaydan kulpu yapmaya başladım. Çaydan kulpundan sonra nikelaja geçtim, nekelajdan sonra yıkmaya geçtim, eskitmeye geçtim. Bunları aşa aşa 7 yıl sonra usta olmaya çalıştım. Burada hem eleman, hem usta, hem de işverenim. Bizim maksadımız Diyarbakır’da bayan usta yetiştirmek. Bir bayanın eli ne kadar narin, ne kadar zarifse bakır da o halde. Hem narin, hem de sıktır. Ailem, birinci başta sıcak bakmıyordu. Bakıra birinci başladığım vakit eller alışmayınca şişmeye başladı. Ondan sonra kollar ve eller çalıştığı sürece evre etap el alışıyor bunlara”.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / RIDVAN KILIÇ
Haberler.com
