Trakya’da kırmızı alarm! Ergene Nehri’ndeki zehirler toprağa ve yer altı sularına karıştı
Türkiye, Kovid-19 salgınıyla çaba ederken, halk sıhhatini tehdit edecek bir gelişme de Ergene Havzası’nda yaşanıyor. Halk sıhhati uzmanları, Trakya’daki tesirli yağış sonrası taşan Ergene Irmağı’ndaki zehirlerin toprağa ve yer altı sularına saçıldığı ikazında bulunuyor.
TARIM TOPRAKLARI KİMYASAL
Ergene Irmağı, uzun yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat nedeniyle adeta kanalizasyona dönmüş durumda. Dördüncü sınıf çok kirlenmiş su durumuna gelen Ergene’de, bölgedeki çok yağış sonrası yaşanan taşkın, havzadaki tarım yerlerinin kimyasal ALARM ‘KIRMIZI’ OLDU
Babaeski, Pehlivanköy, Uzunköprü çizgisindeki tarım toprakları zehirli Ergene sularının altında kaldı. Devlet Su İşleri, Ergene Irmağı’ndaki alarm durumunu ‘turuncu’dan ‘kırmızı’ya yükseltirken, yaşanan son durum uzmanları endişelendirdi.
“YERALTI SULARININ KİRLENMESİ DE KELAM KONUSU”
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kısmı eski Lideri üroloji ve patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, taşkın sonrası toprağa zehir saçıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“YETİŞEN ESERLERİ ETKİLEYECEK”
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kısmı’ndan Prof. Dr. Faruk Yorulmaz da, “Suyun içinde ne varsa toprağa ve tarım topraklarına bulaşmış durumda. Her türlü toksik unsur, yetişen eserleri etkileyecek. Köylüyü mağdur etmeden tahlil bulunmalı” tabirlerini kullandı.
“ÖLÇÜMLER YAPILMALI”
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta ise, “Kirli suyun tarım toprakları üzerinde yaratacağı toksik etkiyi şu an için bilmiyoruz. En vahimi ise göle dönen tarlalardaki kirli suyun bitki köklerine, toprağın derinlerine kadar geçmiş olması. Yeraltı su kaynakları ile tarım yerlerinde toksitise ölçümleri yapılmalı” diye konuştu.
“SİYANÜR DE VAR KADMİYUM DA”
Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Çerkezköy’den Uzunköprü’ye kadar uzanan bölgede 2 bin 100 civarında sanayi tesisi olduğuna dikkat çekti. Kaçar, “Nehirde daima tespit edilen öbür ağır metaller; kurşun, krom, demir, çinko, arsenik, sülfat, bakır üzere tehlikeli hususlar. Buğday tarlaları bu zehirli unsurların yuvası haline gelen Ergene sularıyla kaplanmış durumda” tabirlerini kullandı.
Haberler.com
