İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol, “Ebeveynlerin kimileri denetim edemedikleri dış dünyadaki hakimiyetlerini, çocukları üzerindeki denetimler ile sağlamaya çalışıyorlar. Elbet bunu istemeden ve ziyan verebildiklerini algılamadan yapıyorlar. Çocuklarının pandemide kaybolan toplumsal hayatlarını ve öteki gelişim alan hünerlerini, akademik muvaffakiyete tutunarak dengelemeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“RUHSAL HUZUR YOKSA BİLİŞSEL ÖĞRENME SEKTEYE UĞRAR”
Sıhhat olmadan eğitimden bahsedebilmekte mümkün değil diyen Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol, “Sağlık, Dünya Sıhhat Örgütü tarafından ruhsal ve bedensel olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. Bedensel olarak tahminen bir meseleleri yok çocukların lakin ruhsal olarak onlarda en az bizler kadar hırpalanmaktadırlar. Birçok bilimsel yayın, ruhsal olarak huzurlu olunamayan bir ortamda bilişsel öğrenmenin sekteye uğrayabileceğini ortaya koymuştur. Yani bir çocuğun tasaları, dehşetleri, öfkesi yüksekse, okuduğunu anlamama, öğrenmeye isteksizlik, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları üzere öğrenme meseleleri gösterebilir. Bu açıdan düşünüldüğünde ebeveynlerin mevcut tavırlarını değerlendirmeleri ve gerekli esnekliği göstermelerinde çocukları ve bağları açısından sayısız yararlar vardır” sözlerini kullandı.
“ÇOCUKLARI HASTALIK KORKUSU SARDI”
Eğitim baskısının dışındaki bir öteki kıymetli mevzunun da çocuklarda hastalık korkusu olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol, şunları söyledi:
“ÇOCUKLARDAN EVVEL AİLELER KENDİLERİNİ GÜZEL HİSSETMELİ”
Bu sürecinde süreksiz olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol kelamlarını şöyle tamamladı:
“Pandemi de çocuklarımızın daha iyi hissetmelerine yardımcı olmak için evvel kendimizin iyi hissetmesine takviye olmalıyız. Hangi sistem bize iyi gelirse onu bulmalı ve baş ucumuza koymalıyız, bir iki kez değil, her seferinde ona başvurmalıyız: Kitap, müzik, fotoğraf, sinema, yürüyüş, yazmak, okumak, dinlemek, zıplamak, meditasyon, terapi, spor, yoga, eğitim, dans üzere.”
Kaynak: Hürriyet
Haberler.com
