Koronavirüse karşı en tesirli silahlardan birinin bağışıklık sistemi olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Oğuz Özyaral, zeytin yaprağının doğal antibiyotik tesiri olduğuna dikkat çekti. Bu bitkinin günde 3 kere çay halinde tüketilebileceğini söyleyen Özyaral, “Zeytin yaprağı direkt bağışıklığı güçlendirir, güçlü bir antioksidan, antiviral ve antibakteriyel özelliğe sahiptir” dedi.
Maske, uzaklık, hijyen üzere kuralların dışında koronavirüsten korunmanın en kıymetli hususlarından biri de güçlü bağışıklık sistemi. Koronavirüsle gayrette zeytin yaprağının doğal antibiyotik olduğunu söyleyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Esirgeyici Sıhhat Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, “Önemli olan bağışıklık yıkılmadan alınan tedbirlerdir. Zeytin yaprağının en kıymetli özelliklerinden bir tanesi direkt bağışıklığı güçlendirmesi, güçlü bir antioksidan olması, antiviral ve anti bakteriyel özellik taşımasıdır. ‘Bir çay hazırlayalım, içelim ve tedavi olalım’ yaklaşımından uzak durmak gerekir. Koronavirüsü tedavi eder manasına gelmiyor” sözlerini kullandı.
“BİRÇOK HASTALIĞA ŞİFA VE TEDAVİLERE DAYANAK OLUYOR”
Prof. Dr. Özyaral, zeytin yaprağı çayı yapılışının püf noktalarını paylaştı. Zeytin yaprağının ve elde edilen çayın faydaları hakkında konuşan Prof. Dr. Özyaral, “Ağız boğaz florasında gelişmek üzere hareket eden patojen mikroorganizmaları durdurma özelliği var. Münasebetiyle güçlü bir doğal antibiyotik üzere düşünülebilir. Hücreleri yeniliyor, yaşlanmayı geciktiriyor, beyin işlevlerini parlatıyor, Alzheimer, Parkinson üzere hastalıkların da gelişmesini durduruyor. Kas gerilimini alır, kan akışını hızlandırır. Prostat ve karaciğer kanseri başlangıç noktalarında da tedaviyi desteklemektedir” diye konuştu.
Diyabet hastalarının bu çayı tabip denetiminde kullanması gerektiğini hatırlatan Özyaral, yan tesirleri üzerine çalışmalar olmadığı için hamilelerin ve emzirenlerin de tüketmemesi gerektiğini söyledi.
DEMLEME MÜDDETİ 10 DAKİKAYI AŞMAMALI
Zeytin yaprağı çayının yapılışı hakkında püf noktaları paylaşan Prof. Dr. Özyaral, yaprakları katiyetle kaynatmamak gerektiğine dikkat çekerek, “Zeytin yapraklarını kaynamış su içerisine demlenmesi için koyuyoruz. 10 dakikayı geçirdiğimiz vakit artık bizim istemediğimiz kimyasal yapılar meydana geliyor. Kaynatmayınız. En az 7 dakika demleyiniz” dedi.
DEFNE, IHLAMUR, BAL VE LİMON DESTEĞİ YAPILABİLİR
İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Kollayıcı Sıhhat Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, “Bu çayı yaparken bir yaprak kuru defne, bir iki sap da ıhlamur ek ederseniz, mide bağırsak sisteminizin de hoş çalışmasını desteklemiş olursunuz. Hepsinin acı hususları olduğunu unutmayın. 7.dakikdan sonra çayın tadı yoğunlaşbilir, acımsı bir tad oluşabilir. İstenmeyen acı hususların çaya karışması önlemek için 7-10 dakikalık demleme kafidir. Aksi taktirde çaya dilek edilmeyen acı hususlar geçmeye başlar. Çayın tadını arttırmak ve aromalandırmak için büsbütün isteğe bağlı fincan başına içmeden evvel 1 çay kaşığı kadar doğal bal ek edilebilir. C vitamini dayanağını yükseltmek için de bir tatlı kaşığı kadar limonu ya da ince bir dilim limonu içim esnasında eklerseniz güçlü bir bardak elde etmiş olursunuz” diye konuştu.
Zeytin yaprağı çayının günde 3 kere tüketilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Özyaral, “Normal çay üzere tüketilebilir. Zeytinin kendisi de vitamin ve mineral deposudur. Yaprağın kendisinde de bu güç var” dedi.
– Karaköse
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Gökçe KARAKÖSE
Haberler.com
